Ortopedi ve Travmatoloji
Uzmanı

Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
Geri



OSTEOSARKOM
Çocukluk ve ergenlik döneminin en sık görülen primer (kemikten başlayan) kötü huylu kemik tümörüdür. Genellikle uzun kemiklerin uç kısımlarını (metafiz) tutar.  En sık görüldüğü bölge diz çevresidir. Diz çevresini omuz ve kalça bölgesi izler. 
Belirtileri ağrı ve/veya şişliktir. Bazen olgu kırıkla başvurabilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde tümör çok büyük boyutlara ulaşabilmektedir.
Mikroskop altındaki görüntülere göre osteoblastik, kondroblastik, telenjiektatik ve mixt şekilde kabaca sınıflanabilir.
Osteosakom sıklıkla yüksek derecelidir. Fakat nadir de olsa düşük dereceli formları da görülebilir.
Sıklıkla yüksek dereceli olmakla birlikte düşük dereceli de  olabilmektedir. 
Tedavi: İlaç tedavisi (Kemoterapi) ve cerrahideki gelişmelerden önce osteosarkomlu hastaların yaşama oranı %15-20 iken ve olguların çoğunda bacağı feda etme ameliyatları uygulanırken 1980 yıllardan sonra yaşama oranları %70-80 lere çıkmış ve hastaların %90 ında uzuvları kurtaracak şekilde ameliyatlar yapılır hale gelmiştir.
Düşük dereceli osteosarkomların tedavisinde cerrahi ön plandadır. Kemoterapi akciğere yayılım olduğunda, radyoterapi ise cerrahi uygulamaların sakıncalı olduğu durumlarda uygulanabilir. Düşük dereceli osteosarkomlar diğer düşük dereceli sarkomlar gibi radyoterapi yada kemoterapiye duyarlı değildirler.
Yüksek dereceli osteosarkomlarda temel tedavi kemoterapi ve cerrahidir. Kemoterapinin amacı akciğer başta olmak üzere vücuda yayılımı önlemek veya yayılmış olan küçük odakları tedavi etmektir. Çağdaş kemoterapinin uygulanması öncesi dönemde sadece cerrahi ile (sıklıkla amputasyon şeklinde) tedavi edilen olgularda yaşama oranı %15 i geçmezken, günümüzde %70 lerin üzerine çıkmıştır. 
Cerrahi olarak 2 seçenek vardır. 1-Amputasyon (uzvu kesme) 2-Uzuv koruyucu ameliyatlar. Cerrahinin temel amacı hastalığın oluştuğu yeri tedavi etmektir. Cerrahinin başarılı olabilmesi için tümörün ameliyat sırasında görülmemesi ve etrafında normal bir doku kılıfı ile birlikte çıkarılması (geniş eksizyon) gereklidir. Bu durumlarda bile %3-5 oranında tekrar etme olasılığı vardır. Tekrar etme olasılığını sıfıra çok yakın değerlere indirmenin tek yolu tümörün bulunduğu yerden bir eklem üstten uzvun feda edilmesidir. Tümörün tekrar etmesi durumunda vücuda yayılma riski artmaktadır.
Cerrahi tekniklerdeki ve protez yapımındaki gelişmeler sonucunda yüz hastanın 90 nında uzuv koruyucu ameliyatlar yapılabilmektedir.
Ameliyatla çıkartılan kemik nedeniyle oluşan boşluk protez, allogreft (başka insanın kemiği), otogreft (insanın kendi kemiği) veya diğer daha az kullanılan yöntemlerle rekonstrükte edilebilir.
 
invilon web tasarım